Düğün ya da nikah davetiyesi hazırlarken nelere dikkat etmeliyiz?

Evlilik sürecinin vazgeçilmez öğelerinden biri de davetiyedir. O özel gününüzü paylaşmak istediğiniz kişilere, özel bir davetiye vermek isteriz. Birçok açıdan davetiye süreci sancılıdır: Tasarım, yazılacak yazılar, adedi vb..Peki, düğün ya da nikah davetiyesi hazırlarken nelere dikkat etmeliyiz?

• Öncelikle stratejik bir karar vermelisiniz. Sadece bilgilendirme olsun diye mi davetiye hazırlatacaksınız, yoksa kalıcı şık bir davetiye mi istiyorsunuz? Nişanlınız ile konunun bir ön değerlendirmesini yapmakta fayda var. Tabii şu var, sade&basit diye yola çıkarsınız ama tasarımları görünce kafanız karışabilir:)
• İkinci önemli nokta da bütçeniz. Stratejik kararınız sonunda şekillenecektir. Bu iki konu tercih. Bu nedenle şöyledir böyledir demeyeceğim.
• Tasarımınızı seçerken davetiyeye yazmak istediğiniz metni kafanızda tasarlamış olmanız iyi olur. Neden? Yazınız ve davetiyenin tasarımı her zaman uyum içinde olamayabilir. Kına, nikah, gelin alma, düğün detaylarını içeren bir davetiyenin ihtiyaç duyacağı serbest alan çok daha fazladır. Böyle bir durumda süsü azaltıp yer açmak durumunda kalabilirsiniz.
• Tasarımınıza karar verdiniz. Kağıt kalitesine ve zarfa karar verin. Davetiyenin şık olması için yanarlı dönerli,kapaklı şeffaflı olması gerekmiyor; kalın kağıda basılmış bir davetiye de tok bir etki bırakıyor. Buna uygun sade bir zarf işinizi görür. Saklanacak olan(saklanırsa eğer) davetiyenizdir, zarf değil.
• Geldik yazıya. Genelde bu nokta genç çiftin en çok kasıldığı nokta olacaktır. “Bu mutlu günümüzde…” mi diyelim ” aramızda görmek dileğiyle” mi diye bitirelim “aramızda görmekten mutluluk duyarız” diye mi..uzar da uzar. Bir de yaratıcı olmak isteği bu anda tavan yapar. Davetiye yapan yere sizi (çift olarak) derinden etkileyen bir cümle üzerinde anlaşıp gelmediyseniz, zorlamayın kendinizi. ‘En güzeli en sadesidir.’ noktasına geleceksiniz, gelin 🙂 Standart bir cümle beğenin ve devam edin. Bizim favorimiz “Beraberliğe adım atacağımız bu mutlu günümüzde sizleri de aramızda görmekten mutluluk duyacağız.” olmuştu.
• Aileler, farketmişsinizdir, bu tür dönemlerde daha bir hassas olur. Onların isimlerini davetiyeye yazmak onları mutlu edecektir.
• Tasarım, kağıt, zarf, metin tamam. Yer, saat vb. bilgilerine geldik sıra. Düğün için nikah saatinden 30 dakika öncesini ilan edin. Kimse zamanında gelmiyor, yarım saatte herkes ancak toparlanıyor. Artık bu millete mi özgü yoksa gelenek mi bilemiyorum. Yer tarifiniz açık olsun. Sokak ismi pek kullanmıyoruz, ama 3-4 ay sonra hala orada olacağını bildiğiniz bir market iyi bir referans noktası olabilir 🙂
• Mekan ile ilgili yer sıkıntınız varsa, ya da davet edilen kişilerin cümbür cemaat gelmesinden endişe ediyorsanız davetiyenize “2 kişiliktir” gibi bir not düşebilirsiniz. Dezavanajı ise şudur: 3 kişi gelecek bir aile “2. davetiye mi gerek?” diyebilir. Aileye davetiyeye verirken “hepinizi kastediyoruz tabii ki” gibi ayrı bir dipnot düşmek gerekebilir. Biraz muallak bir nokta.
• LCV? Lütfen Cevap Veriniz sisteminin doğru işlediğini ben görmedim (bkz. milletimizin alışkanlıkları). Genelde hep gelin-damat son dakikada yanıtları toplamaya yırtınır. İlle LCV verecekseniz, kendi bilgilerinizi verin. Kız tarafını gelin, erkek tarafını damat koordine etsin. Yoksa bir arkadaş seçeyim, ona dönüş yapsınlar…verimi düşük. Şöyle diyecekler size: “Yavrum, biz geliyoruz, haberin olsun.” Siz de gidip tüm listeyi toplamasını istediğiniz kişiye aynı bilgiyi ‘forward’ edeceksiniz. Kalsın. Siz kendiniz yapın, sonra çift olarak oturur üzerinden geçersiniz.
• Son olarak, sizin için kişiselleştirilmiş davetiyenizi çok kez kontrol edin. Çıktısı üzerinden elinizde kalemle teeek tek geçin. Noktalama işaretlerine bakın. Türkçe’yi sevin, “de” bağlacını gerektiğinde ayrı yazın 🙂

Bahar Yücel’in katkılarıyla hazırlanmıştır.

http://www.dikkatetmeliyiz.com başarılı bir davetiye süreci ve sabır diler.

Ekleyeceğiniz birşey var mı?